AGNİ KÜÇÜKNİKOLAİDİS: BABAM ADA AŞIĞIYDI
Agni Küçüknikolaidis’i kimimiz yakından tanıyor, kimimiz de ismen duyduk, biliyoruz. Uzun yıllardır Büyükada Rum Vakfı Başkanı, Rum İlkokulu Müdürü ve Rumca Öğretmeni olan Küçüknikolaidis, Ada tarihine ismini yazdırmış, inşaat mühendisi ve mimar Nikola Küçüknikolaidis’in biricik kızı. Tıpkı babası gibi ada sevdalısı olan Agni Öğretmen ile çocukluğunu, babasını, Ada’yı ve Yunanistan’a dönen Rumları konuştuk.
Küçüknikolaidis Büyükadalı. Ada’da büyüdü, Ada’da okul sıralarına oturdu. Büyükada Rum İlkokulu’nu bitirdikten sonra Fener’deki Yoakimion Kız Lisesi’ne gitti, üniversiteyi ise Atina’daPandion Üniversitesi Sosyoloji Bölümünde okudu. Mezun olunca da Ada’ya geri döndü. “Ailem, hayatım, anılarım, her şeyim buradaydı. Adalar’a dönünce babam ve annem de en az benim kadar mutlu oldular” diyen Küçüknikolaidis Türkiye’ye döndüğünde hayalini kurduğu öğretmenliği yaptı.
OKUDUĞU RUM İLKOKULU’NA ÖĞRETMEN OLDU
“Çocukluğumdan beri öğretmen olmak istiyordum. Öğretmen olmam biraz zaman aldı ama hedefime ulaştım. Türkiye’ye döndüğümde kısa bir süre Fener Rum Lisesi’nde çalıştıktan sonra Aksaray Langa Okulu’da öğretmenlik yaptım. Son durağım ise hayalim olan Büyükada Rum İlk Okulu oldu. Sosyoloji okumuş olmam öğretmenlik yanımı da geliştirdi. Adalı çocuklarla olmak mutlu ediyor beni. Biz okulumuzda bir aile gibiyiz. Bu benim için çok önemli.”
Okuduğu Rum İlkokulu’na öğretmen olarak girmenin duygusunu da şu sözlerle ifade ediyor Agni Öğretmen:
“Babam da ben de Büyükada İlkokulu’nda okuduk. Okuduğumuz okulda öğretmen olmak tarifsiz bir duygu. Bu sıralarda oturduğum günleri hatırlıyorum, anılarım bir bir canlanıyor. Bu okulda okurken 70 – 80 öğrenci kadar vardık.Sabahçı ve öğlenci grupları olarak okula gelirdik. Ben sabahçı grubundaydım. Öğleden sonra ise Aya Nikola’daki Yetimhanenin çocukları gelirdi. O zamanlar Rum çocukları için ilkokul altı yıldı. Son sınıfı, yani altıncı yılı yetimhane öğrencileriyle birlikte okuduk. Çok ama çok güzel ve kıymetli günlerdi. Rum öğretmenlerim Bayan Vaso ve Bayan Yoto çok güzellerdi, büyük bir hayranlıkla derslerini dinlerdik. Türkçe öğretmenimiz Şadırman Kafagil’i, Şükran Şen’i, yaşlı öğretmenimiz Ferhunde Hanımı,Müzeyyen Hanımı, hepsini özlem ve saygıyla anıyorum… “
BÜYÜKADA RUM YETİMHANESİ’NİN ARDINDAN…
“1963 doğumluyum. Doğduğum zamanlarda Büyükada Rum Yetimhanesi kapanmış. Kapanınca da yetim çocuklar Aya Nikola Manastırı’nda kalmışlar. Gökçeada’daki Rum Okulları da kapanınca oradaki Rum öğrenciler de Büyükada Aya Nikola Manastırı’na getirildi, o çocukların kimisi yetimdi. Gelen misafirlerimizle çok iyi arkadaş olduk. Gökçeadalı sınıf arkadaşım Aristotalis Mitraras Atina’da okudu ve profesör oldu. Kendisi aynı zamanda üniversitede Türkçe dersleri veriyor” diyor ve ekliyor: “Büyükada Rum Yetimhanesi yaşananlarla, tarihiyle çok önemli bir yer. O tarih unutulmamalı ve o bina koruma altına alınarak, yeniden hayat verilmelidir.”
Agni Küçüknikolaidis, çocukluğunun adasını da anlatıyor.
“Çocukluğumda, Ada yavaş yavaş boşalmaya başladı, Rum ailelerinin çoğu Yunanistan’a gitti. Babam hiçbir zaman gitmeyi düşünmedi. Gidenler gitti, kalanlar kaldı. Buranın renkleri azalsa da adaya olan bağlılığımız, aşkımız hiç bitmedi. Çok güzel bir çocukluk geçirdim burada. O zamanlar Ada daha güzeldi, daha bir ada gibiydi; Nüfus azdı, sakindi, şirindi. Faytonlar azdı, adaya ziyaretçi azdı. Kışları sadece bir restoran açık oluyordu. O dönemler sık sık dışarıda yemek yenilmezdi, özel günlerde gidilirdi. Babamlar çıktıkları zaman Milano’ya giderdi. Bununla ilgili bir anımı da anlatayım size. Bir yaz akşamı evin telefonu çaldı, ben açtım. Musevi bir Bay, ‘Bay Nikola Küçüknikolaidis ile konuşacağım’ dedi. Ben de ‘Babam Milano’ya gitti’ dedim. Beyefendi şaşırdı, ‘Nasıl gider, yarın işimiz vardı!’ dedi. Meğer Beyefendi, Babamın İtalya Milano’ya gittiğini sanmış.”
“Yunanistan’a gidip geliyorsunuz. Buradan gidenlerle görüşüyor musunuz, neler yapıyorlar?” sorumuzu da Agni Küçüknikolaidis, şöyle yanıtlıyor:
“Evet, görüştüğüm arkadaşlar, aileler var. Bazıları Türkiye’yi özellikle de Ada’yı çok özlediğini söylüyor. Geri dönme koşulları olmadı çoğunun ama yine de dünya küçüldü, iletişim de ulaşım da kolaylaştı, en azından ziyarete gelebiliyorlar Ada’yı ve Adalı dostlarını. Atina’da olan değerli bir isim de Akillas Millas. Bay Millas Büyükada kitabını yazarken babam da yardım etmiş kendisine. Millas kitabında babamı da anlatıyor. Çok saygı duyduğum bir insan Akillas Millas. Her yaz sonu Ada’ya gelir ama pandemiden beri henüz gelmedi, umarım bu sene O’nu görme şansımız olur.”
Küçüknikolaidis’e ailesini de soruyoruz.
“Anne tarafım Bandırmalı. Bandırma’nın Peramos köyünden İstanbul Fener -Balat’a taşınmışlar daha sonra. Yazları devamlı Heybeliada’ya ve Büyükada’ya gelip gitmişler. Annem Elizabet Ada’yı çok sevmiş. Sonra da ev almışlar Büyükada’da. Baba tarafım ise Büyükadalı. Babam Nikola Ada’da doğmuş. Annemle de burada tanışmışlar. Babamlar üç erkek kardeş, annemler ise üç kız kardeşler. Babam en büyüğü, annem ise en küçüğüymüş. Ben tek çocuğum.
Annem de benim gibi öğretmenlik yaptı. Ama kısa sürdü. Burgazada ve Kınalıada’da çocuklara beş yıl Rumca dersleri verdi. Sonra kendi isteğiyle bırakıp ev hanımı oldu. Annemi 10 Ağustos 2013 yılında kaybettim. Son iki ayını hastanede geçirdi. Onunla yaşıyordum. O gidince çok yalnız kaldım.”
“BABAMA ÇOK DÜŞKÜNDÜM”
Adalılar çok iyi tanıdığı baba Nikola Küçüknikolaidis’i ise şu sözlerle anlatıyor Agni Küçüknikolaidis:
“Babam 1922 Büyükada doğumlu. İlkokulu Rum İlkokulu’nda, orta ve liseyi Fener Erkek Lisesi’nde, üniversiteyi ise İstanbul Amerikan Koleji’nde İnşaat Mühendisliği Bölümünde okudu ve 1944’te mezun oldu. Büyükada başta olmak üzere Adalar’da çok sayıda eski binanın restorasyonunu yaptı. Splendid Otel de bunlardan biri. Babam inşaat mühendisiydi ama mimarlık da yaptı. Çizimleri vardı. Büyükada’da, Sedef Adası’nda çalışmaları var. Birçok yerde imzası var. Hasan Kuruyazıcı, Adalar Binalar isimli kitabında babamın çalışmalarına da yer vermiş.
Babam çok mütevazı bir insandı. Herkesle ilişkisi iyiydi, iyi geçinirdi, hiç kızmazdı. Çocukluk arkadaşları anlatırdı; okulda ne zaman kavga görse uzaklaşırmış. Annem ve benle ilişkisi de çok güzeldi, çok sıcaktı… Babama çok düşkündüm. Geçirdiği kalp krizi nedeniyle ani ölümü çok etkiledi beni. 6 Şubat 1992’de bizi bırakıp gittiğinde 70 yaşındaydı. Onunla yaşamak çok güzeldi, çok demokrat bir insandı, ada aşığıydı… Hayatımı babamın ölümünden önce ve sonra diye ayırıyorum. O gidince annemle yapayalnız kaldık.”
Büyükada Rum İlkokulu’nda yalnızca 4 öğrenci var. Okulun Müdürü ve aynı zamanda Rumca Öğretmeni olan Agni Küçüknikolaidis, bundan duyduğu üzütüyü şu cümlelerle ifade ediyor.
“Ada ve okul bugün de güzel ama eski rengi, eski neşesi yok. Okulumuzda bu sene dört öğrenci ile eğitimi sürdürdük, biri mezun oldu ve sanırım bu yıl yeni kayıt alamayacağız. Çok üzülüyorum bu duruma. ”