“ADA ADETA BIR AÇIK HAVA MÜZESI”
Türkiye yakın tarihini fotoğraflarıyla belgeleyerek ismini tarihe yazdıran foto muhabiri Kadir Can, büyük bir ada sevdalısı. Can Ada’da doğdu, Ada’da yaşadı, Ada’yı fotoğrafladı ve şimdi de doğup yaşadığı Eskibağ-Viranbağ’ı yazıyor.
Kadir Can, 1947 yılında ekonomik nedenlerle İstanbul’a göç eden Malatyalı bir ailenin beş çocuğunda ortancası. 1951 doğumlu. Büyükada Eskibağ mevki olarak bilinen ama harabeye dönüşmüş hali nedeniyle şimdilerde Viranbağ olarak anılan “Paliambelo” isimli gazinoda doğmuş.
“Dünyaca tanınan bu yer çok renkli bir gazinoydu. Ve ben bu gazinoda doğdum. Babam garson şeflerindendi. İşini çok iyi yapardı. Ben de babama yardım ederdim. Daha doğrusu ailece gazinoya hizmet ederdik. Gazinoda çok değerli insanlarla tanışma şansı yakaladık. Şairi, yazarı, sanatçısı, siyasetçisi buraya gelirdi. İnanılmaz bir tarih var burada. Yahya Kemal Beyatlı ‘Viranbağ’ şiirini burada yazmış. Bir gazinonun içinde doğduğum için insanlarla iletişimi daha da önemsedim ve 19 yaşımda buradan gazeteci olarak çıktım.”
Kadir Can ve kardeşleri tıpkı işçi babaları gibi genç yaşta hayata atıldılar, ürettiler. Çocuk yaşta gazinoda babasına yardım eden Kadir Can, 1971’de Günaydın Gazetesi için fotoğraf çekmeye başladı. Sırasıyla Hürriyet, Cumhuriyet, Güneş, Sabah gazeteleriyle Atlas ve Gezi dergilerinde görev yaptı. Fransız Sipa Press Ajansı’nın Türkiye muhabirlerinden biri olarak çalıştı. Çektiği fotoğrafların bazıları Time, Paris-Macht, Newsweek ve Stern gibi dünyanın önde gelen haber dergileri ve gazetelerde yayınlandı.
FOTOĞRAFLARIYLA DÜNYACA TANINDI
Can’ın 1974 -1980 arası çektiği ve özellikle 12 Eylül Darbesi öncesi dönemde yaşananları belgelediği fotoğraflarıysa büyük ses getirdi. Yurt içi ve yurtdışında katıldığı yarışmalarda 24 ödül kazandı. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti tarafından 2012 yılında düzenlenen “Sedat Simavi Ödülleri” yarışmasının gazetecilik dalında “12 Eylül 1980 Akıl Tutulması” kitabı jüri tarafından övgüye değer bulunarak ödüllendirildi.
Can, toplumsal olayları belgeleyip, halkı bilgilendirmenin kendisine “gazeteciyim” diyen herkesin asıl görevi olduğunu söylüyor: “O dönemlerde toplumsal olaylara gitmek, görüntülemek cesaret isterdi. Çoğu gazeteci bu tür haberleri takip etmek istemezdi, ama ben koşarak giderdim. Siz o fotoğrafları çekmezseniz, halkın olanlardan nasıl haberi olacak? Ve elbette çalıştığınız gazetenizin sahibinin/sahiplerinin tutumu çok önemli. O dönemlerde çalıştığım gazetenin sahipleri de gerçek gazeteciydiler. Şanslıydım. Beni yönlendirdiler, meslekte yetiştirdiler. Ama şimdi öyle mi? Gazete patronları iş adamları! Böyle olunca da ancak onların dediğini, istediğini yazarsınız. Bu da gazetecilik değil. Bitti gazetecilik.”
Kadir Can Türkiye yakın tarihinin en hareketli, en şiddetli döneminiyse şu cümlelerle ifade ediyor: “Öğrenci ve işçi olayları, grevler, boykotlar, direnişler, yangınlar, kazalar, cinayetler, cenaze törenleri, suikastlar ve siyasi parti liderlerinin seçim gezileri 12 Eylül 1980’e kadar, yaklaşık yedi yıllık süreçte yaşamımın bir parçasıydı.”
“DOĞUP BÜYÜDÜĞÜ VİRANBAĞ’I YAZACAK”
Yıllarını mesleğine adayan, yaklaşık 46 yıl foto muhabiri olarak çalışan Kadir Can, bir süre hem fotoğraf çekti hem de balıkçılıkla ilgilendi. 2008 yılından itibaren fotoğrafa ara vererek kitap çalışmalarına başladı. “Yaşayıp Unuttuğumuz İstanbul” ve “Çarşı Pazar İstanbul” adlı kitapları İstanbul Ticaret Odası, “12 Eylül 1980 Akıl Tutulması” Boyut yayınları tarafından, “Balık Ağalara Takıldı” ise Ekin Grubu tarafından yayınlandı. Can’ın en son çalışmalarıysa Adalar üzerine. Bir ada sevdalısı olan Can’ın “Prences’ Island” isimli bir kitabı ve adayı tanıtan broşürleri var.
Kadir Can Ada’da doğdu, Ada’da yaşadı, Ada’yı fotoğrafladı ve şimdi de doğup yaşadığı Eskibağ-Viranbağ’ı yazıyor.
“Hayatımın büyük bir bölümünü Viranbağ’da geçirdim. Ve benim için vazgeçilmez olan bu güzel yeri herkes tanısın istiyorum” diyen Can, gazetecilikteki uzun yıllarının ardından yeniden Viranbağ’a, baba mesleğine döndü.
“Viranbağ’a ve baba mesleğine geri dönmem önemli benim için. Değerli anılarla dolu olan bu mekanı can tutmak beni mutlu ediyor.”
“ADALARIMIZIN HEP BİRLİKTE KORUYALIM”
Kadir Can, Ada’nın değerini bilmek gerektiğini de şu cümlelerle ifade ediyor. “İnsanın doğup büyüdüğü yer dünyanın en güzel yeridir. Ve ada gerçekten dünyanın en güzel yerlerinden biridir. Ama bu güzelliğin kıymetini yeterince bilmiyoruz. Ada şehre göre çok şanslı, doğal güzelliği olduğu gibi duruyor, dokunulmamış. Mimarisiyle de açık hava müzesi adeta Ada. İstanbul’da çok güzel konaklar, evler, yapılar otoparklar uğruna yakılıp yıkılıyor, doğa tahrip ediliyor, tarih yok ediliyor. Ada’nın şansı bu tarihi eserler dimdik ayakta. Adalarımızın kıymetini bilelim, hep birlikte koruyalım.”
İki çocuk babası Kadir Can’ın iki oğlu da kendisi gibi gazeteci. Can’ın hayat arkadaşı Melike Can yakalandığı hastalık nedeniyle 2021 Ocak ayında yaşamını yitirdi.